Öz Boşa Geçmiş

Bazen haberlerde görürsün 4 yaşında keman çalan dahi çocuk, 10 yaşında robot tasarlayan çocuk gibi şeyleri. İnsan bir an duraksıyor bunları izleyince. Bu yaşımda bir boka yaramıyorum hissi hasıl oluyor. Öz geçmişiniz o an sizin için Ferhan Şensoy'un deyimiyle öz boşa geçmiş haline geliyor. Muhasebe defterlerini çıkarıp bu vakte kadar ne bok yemişsin kurcalamaya başlıyorsun. Bazen kıskanır onun yerinde olmak istersin, ona öykünürsün. Modunuz düşük bir gündeyseniz iyice moraliniz bozulur. Hele gelecek kaygısı içinde olduğunuz bir dönemdeyseniz. Buna birkaç şey sebep oluyor. Bunlardan biri ilgi odağı olmak istemek. Bir diğeri mevcut hayatından memnun olmamak. Diğeri kendini yeteneksiz hissetmek. Bunların genel sebebi kendi potansiyelinin farkında olmamak ya da potansiyelini keşfedememektir. Eğer onun yerinde olmak istiyorsan onun yaptığını yapmak zorunda değilsin. Özgün ol. Kendi yeteneğini keşfet. Yeteneğinde en iyisi olmak için çabala. Kıskanmayı bırakıp kendi yoluna bakarsan kıskanılan olma yoluna girmişsin demektir. Kıskanmak yetersizlik hissinden hasıl oluyor. Maddi ve manevi anlamda eksik hissetiğiniz anda eksik olmadığını düşündüğünüz kişiyle mukayeseye başlıyorsunuz. Timelineda bir ton insan var. Not ortalaması sizden yüksek, sizden daha iyi bir okulda, erasmusa gitmiş... Bunları görünce hiç şansın yokmuş gibi geliyor. İnsanı iyice karamsarlığa sürüklüyor. Bazen bırak meslek edinebilecek miyim sorusunu okulu bitirebilecek miyim, bursum kesilir mi sorularına kafa patlatıyorsun. Onlar gibi olmak istiyorsan yapman gereken ders çalışmak. Ama onlar gibi çalışmak zorunda değilsin. Herkesin algılama çeşiti, yöntemi farklı. Peki bu saydıklarım kendi eksiklerimi kapamak için birer bahane olamaz mı? Bal gibi de olur. Hatta zamanla buna körü körüne inanırsın. Ama bahanelerin çözümlerini aramaya başladıysan, temiz bir sayfa açamaya niyetlendiysen işte o zaman başarabilirsin. Beni durduracak tek şey yine kendi ördüğüm duvarlardır.